Trump’ın özel planı hazır… Proje 2025 Amerika’ya çok değiştirecek
ABD, ikinci Trump dönemine hazırlanırken muhafazakâr düşünce kuruluşlarının ülkenin geleceğine adına farklı planları var. Başını Trump destekçisi Heritage Foundation’ın çektiği 70 kadar düşünce kuruluşu, kendilerine göre önemli gördükleri değerleri korumak için seçim kazanmanın yeterli olmadığını düşünerek 180 günlük bir “geçiş planı” hazırladılar.
Proje 2025 adını verdikleri bu program, Trump’ın veya bir başka Cumhuriyetçinin göreve gelmesi halinde Amerikan Federal yapısındaki “aşırı liberal” olarak tarif ettikleri unsurları temizleyip yerine muhafazakarları getirmeyi planlıyor.
HATALAR TEKRAR EDİLMEYECEK
Muhafazakâr gruplara göre Cumhuriyetçiler, Trump’ın ilk döneminde hazırlıksız yakalandılar. Trump’ın kabinesi, kendi gibi daha uç siyaset yürüten kişilerden ziyade müesses nizama yakın Mike Pence ve Mike Pompeo gibi merkez siyasetçilerden oluşuyordu. Bu, Trump’ın iktidarı boyunca birçok kez sorun olarak geri döndü. Trump, kabinesinde neredeyse her ay bir değişiklik yapmak durumunda kalmıştı. ABD’nin Suriye Özel Temsilciliği’ni yapan Jim Jeffrey, “Suriye’den asker çektiğimiz konusunda Trump’a yalan söyledik” bile demişti.
Bu nedenle sadece Trump’ın kabinesinde değil ABD federal kurumlarının tamamında fikren Trump’la birlikte çalışmaya uygun kimselerin bulunması isteniyor. Bu başlatılacak değişim furyası hem Trump’ın atamalarıyla hem de sivil alanda yapılacak birtakım girişimlerle gerçekleştirilecek.
Normalde dört bin kadar federal yetkilinin seçilen siyasi parti tarafından atandığı biliniyor. Ancak Proje 2025’in devreye girmesi halinde bu sayı on binleri bulabilir.
NELER DEĞİŞECEK?
Proje 2025’in değişim listesinde personelin haricinde bir takım ideolojik hamleler de var. ABD’de işe alımlarda liyakat yerine “ırk ve cinsiyet temelli seçim yapılmasına yol açan liberal adalet kuralları” kaldırılacak. İstihbarat ve Pentagon’un “ırksal ve cinsiyet çeşitliliği programları” yasaklanacak. Özellikle Obama ve Biden döneminde hayata geçen “LGBTİ yanlısı” yönetmeliklerde değişikliğe gidilecek. Aile kavramı ABD’nin tekrardan merkezine alınacak. Sokaklarda “huzurun sağlanması” adına masa başında çalışan ancak polislik yeteneği bulunan görevliler tekrardan sahaya sürülecek ve yerlerine atamalar yapılacak.
Dahası, proje Başkan’ın yetkilerini de arttırmayı planlıyor. Trump’ın yapacağı yönetimsel atamalar sayesinde Senato’ya ve Kongre’ye sormadan birçok karar alınabilecek. Örneğin “uluslararası silah satışlarında kongre onayı olmadan başkan karar alabilecek.”
Projenin arkasındaki düşünce kuruluşu olan Heritage Foundation’ın aynısını Ronald Reagan döneminde de hazırladığı biliniyor. Heritage Foundation’a göre Reagan, yönetiminin birinci yılında aynı isimle yayınlanan el kitabının yüzde 60’ını uygulamayı başarmıştı. Proje 2025’in sayfa sayısı bini bulan el kitabında neredeyse her devlet kurumu için bir “kadrolaşma ve ideolojik yol haritası” mevcut.
TRUMPİZMİN KURUMSALLAŞMASI
ABD federal sistemi, neredeyse Obama döneminden bu yana Cumhuriyetçilerden çok Demokratların ağırlıkta olduğu yapılara dönüştü. Muhafazakârlar, Pentagon ve CIA başta olmak üzere tüm devlet kurumlardaki liberal programların artışı, LGBT ve azınlık temelli siyasetin popülerleşmesini buna bağlıyorlar.
Geçen yıldan bu yana çeşitli eyaletlerde seçim sonrası yapılacak atamalar için kadrolaşma faaliyetleri sürdürülüyor. Bunun için “LinkedIn benzeri bir işe alma sitesi” bile kurdular. Muhafazakâr düşünce kuruluşları, bu hamleleri yaparak federal yapıdan dışlanmış hisseden ve ABD’yle arası açılan Trump destekçilerini tekrardan sisteme dahil edeceğine inanıyor. Böylesi bir değişim furyasıyla Trumpizm kurumsallaşmış olacak.
ABD Yüksek Mahkemesi de Trump dönemindeki atamalar sayesinde yüksek çoğunlukla Cumhuriyetçilere ait. Tabii ki bu el kitabındaki değişikliklerin tamamının gerçekleşme ihtimali yok. Yine de bir kısmı dahi uygulanırsa ülkede karar alma noktalarındaki temsil bu sefer de muhafazakârlar için ağır basacaktır.
ABD, denge üzerinde hayatta kalan bir ülke. Denge hangi taraf lehine bozulursa bozulsun ülke içinde patlak verebilecek birçok iç karışıklığın habercisi olabilir. Tabii bunların hepsi için önce Trump’ın seçimi kazanması gerekiyor.